Nisan 2023, dünya tarihine damga vuran bir anma ile başladı. 1945 yılında Japonya'nın Nagasaki kentine atılan atom bombası, sadece onun tarihine değil, tüm insanlığa unutulmaz dersler bırakmıştı. Bu yıl, o felaketin üzerinden tam 80 yıl geçerken, Nagasaki’nin önde gelen liderleri ve vatandaşları yeniden bir araya gelerek, nükleer tehditin hala var olduğunu ve bir felaketin kapıda olduğunu vurgulayan çarpıcı bir çağrıda bulundu. Nükleer silahların yayılması ve günümüzdeki jeopolitik gerginlikler, uluslararası güvenliği tehdit etmekte ve insanlığın geleceğini riske atmaktadır.
Nagasaki, her yıl 9 Ağustos tarihinde yaşanan facianın anısını yaşatmak için özel törenler düzenliyor. Bu yılki anma töreninde konuşan yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, geçmişte yaşanan bu büyük yıkımın acılarını unutmamak gerektiğini belirttiler. Nagasaki'nin acı dolu hikayesi, nükleer savaşın korkunç sonuçlarını gözler önüne sermekte. 1945’te yaşanan olay,100.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine ve şehirde yıllarca süren radyoaktif etkilerle birlikte derin yaralara neden oldu. Bugün, o dönemin korkunç hatırasını yaşatmanın yanı sıra, benzer felaketlerden kaçınmak için tüm dünyaya bir mesaj verilmesi gerektiği düşünülüyor.
Nagasaki halkı, nükleer silahların kontrolsüz bir şekilde yayılması ve bazı ülkelerin nükleer silah geliştirme çabalarının dünya genelinde bir tehdit oluşturduğunu dile getiriyor. Nükleer silahların sadece bir savunma aracı değil, aynı zamanda bir baskı aracı haline gelmesi, uluslararası ilişkilerin karmaşık bir hale gelmesine neden oluyor. Bu durum, birçok ülkenin nükleer programlarını sürdürebilmek için birbirine karşı daha da fazla gerilmesine yol açıyor. Nagasaki, bu noktada yaşanan sorunların çözümüne yönelik bir çığlık atan şehir olarak anılmak istemiyor.
Nagasaki’nin çağrısının ardında yatan kaygılar, yalnızca yerel değil, küresel bir sorunu işaret ediyor. Nükleer silahların günümüzde oluşturduğu tehditler, Orta Doğu, Kuzey Kore ve birkaç Asya ülkesinde belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Nükleer silahların yayılması, kıtanın geleceğini tehdit ederken, aynı zamanda savaş riski de artırıyor. Uzmanlar, nükleer silahları kontrol altına almak ve silahsızlanma müzakerelerini savunmak amacıyla uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulmasının altını çiziyor.
Nagasaki’nin 80 yıl sonra yaptığı çağrının etkisi, sadece ulusal hükümetlerle sınırlı kalmayacak; bireysel farkındalıkların artırılması, toplumların bilinçlenmesine destek sağlayacaktır. Eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk; nükleer silahların zararlarını gizli bir plan gibi detaylandırarak topluma ulaştırmak, genç neslin geleceğine yön vermek adına önemli bir misyona sahiptir. Eğitimli bireyler, yerel ve uyuşmazlık alanlarında barış inşasını destekleyen birer savunucu olarak bağımsız bir duruş sergileyebilecektir.
Ayrıca, dünya genelinde devletlerin birbirleriyle daha fazla diyalog kurarak, nükleer anlaşmaları yenileyerek ve yeniden gözden geçirerek nükleer silahların yayılmasına karşı kolektif bir duruş almasının aciliyetine de vurgu yapılıyor. Nagasaki’nin seslendirdiği bu kaygı, alelade bir uyarı değil, tüm insanlığın geleceği için kritik bir çağrıdır. Geçmişte yaşananların tekrar yaşanmaması için dünya düzeninin1 yeniden inşası gerekmektedir.
1945’in vahşetinin tekrar yaşanmaması için bütün bunların ne kadar önemli olduğu, Nagasaki’nin 80 yıl sonra verdiği bu mesajla bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Hükümetler, toplumlar, bireyler olarak sorumluluğumuz nükleer tehdidi ortadan kaldırmak ve barış dolu bir dünyada yaşamak üzerinedir. Nagasaki, bu çağrıları yaparken unutulmamalıdır ki savaşın getirdiği travmalar yalnızca geçmişte kalmamalı; birer hatırlatma olarak geleceğimiz için ders alınmalıdır.
Sonuç olarak, Nagasaki’nin çağrısı, tüm dünya için acil bir rehber niteliği taşıyor. Nükleer felaketin yaşanmaması için uluslararası iş birliği ve diyalog şart, aksi halde geçmiş hataların tekrarlanması kaçınılmaz olacaktır. Umut, barış ve birliktelik adına atılan her adım, insanlığın hayatta kalma mücadelesinin bir parçası. Geleceği daha güvenli bir hale getirmek için gereken tüm önlemleri almak, Nagasaki’nin verdiği dersi unutmamak demektir.