Antalya'nın kalbinde 45 dakikalık bir doğa olayı, şehir sakinlerini derinden etkileyen bir dolu felaketine dönüştü. Geçtiğimiz günlerde aniden başlayan ve şiddetini artırarak devam eden dolu yağışı, bölgedeki birçok evin, işyerinin ve tarım arazisinin büyük hasar görmesine yol açtı. Özellikle yaz aylarının sıcaklık rekorları kırdığı bu dönemde beklenmedik bir gelişme olarak karşımıza çıkan dolu yağışı, hem yerel halkın hem de turistik işletmelerin şu anki durumuna dair endişeleri artırıyor.
45 dakika süren bu dolu yağışı, ince ince yağan yağmurdan sonra ansızın bastırdı. İlk önce hafif bir yağmur ile başlayan süreç, bir anda yerini buz kütlelerine bıraktı. Yerel meteoroloji uzmanları, bu kısa süreli doğal olayın ani hava değişimleri ve iklimin giderek daha öngörülemez hale gelmesinden kaynaklandığını belirtiyor. Dolu tanecikleri o kadar büyüktü ki, cadde ve sokaklar beyaz bir örtüyle kaplandı. Birçok aracın camları kırılırken, evlerin çatılarında ciddi hasarlar oluştu. Tarım arazilerinde ise meyve ve sebze hasadının büyük bir kısmı ziyan oldu.
Felaketin etkisiyle birlikte şehir sakinleri, başlarına gelenleri gözyaşlarıyla anlattı. Ailelerin yıllarca emek vererek yetiştirdiği ürünlerin artık tükendiği, yaşam alanlarının ciddi şekilde zarar gördüğü ve bu durumun maddi anlamda büyük kayıplara yol açacağı ifade edildi. Birçok vatandaş, "Hiç böyle bir şey yaşamadım, 45 dakika içinde hayatımızın altüst olduğunu hissettik" diyerek yaşadıkları korku dolu anları aktardı. Özellikle yaşlı kesim, geçmişte benzer bir durumda karşılaşmadıkları için yoğun bir duygusal çöküntü yaşıyor. Bu felaketin ardından, sosyal medyada yaşananlar ve anlık videolar paylaşılırken, durumun ciddiyeti kısa sürede yayıldı ve şehir dışındaki birçok kişi tarafından da takip edilerek, destek mesajları gönderildi.
Uzmanlar, dolu yağışlarının sıklaşmasının altında yatan iklim değişikliği, şehirlerin genel altyapı eksiklikleri ve hava olaylarının öngörülemezliği gibi faktörlerin altını çiziyor. Bu durum, yaşanan felaketin bir tesadüf olmadığını, bunun 21. yüzyılın doğası olduğunu savunuyor. Antalya'da yaşanan dolu felaketi, sadece fiziksel değil, psikolojik anlamda da derin izler bıraktı. İnsanlar, bu tür hava olaylarının daha sık yaşanacağını düşünerek geleceğe dair kaygı taşımakta ve önlem almak için harekete geçmeye çalışmakta.
Son olarak, yetkililerin bölgedeki durumu değerlendirmek üzere acil durum toplantıları yapması bekleniyor. Başta tarım sektörü olmak üzere, dolu felaketinin etkilerini en aza indirmek adına çeşitli destek programları üzerinde çalışılacak. Antalya halkı ise bu felaketin izlerini silmek ve toparlanmak adına güçlü bir dayanışma içerisinde.”