Kahramanmaraş'ta, 12 Ekim 2023 sabah saatlerinde, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin etti. Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan birçok ilinden biri olan Kahramanmaraş, geçmişte de birçok sarsıntı deneyimlemiş bir şehir olarak biliniyor. Bu nedenle, deprem yaşandığında halk arasında tekrar korku ve paniğin hâkim olması kaçınılmaz hale geldi. Peki, bu deprem hakkında neler biliyoruz? İşte detaylar.

Depremin Etkileri ve Çağrılan Yetkililer

Sabah saat 08:15'te gerçekleşen depremin derinliği 7 kilometre olarak kaydedildi. Yerel halkın yanı sıra, çevre ilçelerde de hissedilen sarsıntı, büyük bir paniğe yol açtı. Özellikle evlerinde veya iş yerlerinde bulunan kişiler, kendilerini dışarı atarak güvenli bir alana gitmeyi tercih etti. Depremin ardından, Kahramanmaraş Valiliği ve AFAD’dan yapılan açıklamalarda, durumun takip edildiği ve gerekli önlemlerin alındığı belirtildi.

Valilik tarafından yapılan açıklamada, “Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından, tüm ekiplerimiz sahada aktif olarak görev yapmaktadır. Herhangi bir can kaybı veya yaralanma ihbarı alınmamıştır.” denildi. Ayrıca, çeşitli bölgelerde olası artçı sarsıntıların yaşanabileceğine dikkat çekildi. Vatandaşların, güvenli alanlarda kalmaları ve yetkililerle iletişimi sürdürmeleri gerektiği vurgulandı.

Yer Bilimcilerin Görüşleri: Kahramanmaraş’ın Deprem Riskleri

Uzmanlar, Kahramanmaraş'ın coğrafi konumu itibariyle büyük bir deprem riski taşıdığını ifade ediyorlar. Özelikle Türkiye'nin güneydoğusundaki fay hatlarının aktifliği nedeniyle, geçmişte de benzer büyüklükteki birçok deprem yaşanmıştır. Yer Bilimleri alanında uzman Dr. Ahmet Yıldız, "Kahramanmaraş, fay hatları üzerinde bulunan bir şehir olduğu için zaman zaman bu tür sarsıntılarla karşılaşmamız olasıdır. Depremin büyüklüğü her ne kadar büyük görünmese de, hissedildiği anlar çoğu insan için endişe kaynağı olabiliyor." ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş'taki deprem, halkın deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmesine neden oldu. Uzmanlar, bu tür olayların olabileceği gerçeğiyle vatandaşların hazırlıklı olmalarını ve olası doğal afetlerde nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini ifade ediyor.

Öte yandan, meydana gelen deprem sonrasında sosyal medyada vatandaşların panik anlarını paylaştıkları videolar ve mesajlar da hızla yayıldı. "İlk anlarda ne olduğunu anlamadım, bir anda evde her şey sallanmaya başladı" diyen bir Kahramanmaraşlı, duygularını paylaştı. Bu tür duyguların yaşanması, deprem anında insanların yaşadığı o korku ve kaygının bir tepkisi olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, sadece yerel halkı değil, bölgedeki diğer illeri de etkilemiştir. Bu tür doğal afetlere karşı yenilikçi önlemler alarak insanların güvenliğini sağlamak ve gerekli bilgilendirmeleri yapmak, tüm yetkililerin görevidir. Ülkemizde bu gibi sarsıntıların kaçınılmaz olduğunu kabul ederek, yaşanacak olumsuz durumların minimize edilmesi adına ne kadar hazırlıklı olursak, o kadar az korkuyla süreci atlatabiliriz.