Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Christodoulides’in Paskalya mesajına sert bir şekilde tepki gösterdi. Paskalya döneminin, barış ve hoşgörü mesajlarıyla dolması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, GKRY'nin tahammülsüz yaklaşımına da vurgu yaptı. Bu olay, iki taraf arasındaki gerilimin yeniden alevlenmesine neden oldu ve liderlerin mesajları halka büyük yankı uyandırdı.
GKRY lideri Christodoulides’in Paskalya mesajında, barış ve huzur vurgusunun yanı sıra, Kıbrıslı Türklerin de bu bayram döneminden yararlanabileceği yönündeki ifadeleri dikkat çekti. Ancak Tatar, bu mesajın içeriğinin son derece meşrepsiz olduğunu belirtti. Tatar, “Paskalya mesajlarının, asıl birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmek için verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat bazı liderler, sözde dostluk mesajları verirken, gerçekte yüzlerce yıl süren bir düşmanlık ve önyargıyı sürdürmeyi seçiyorlar” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs’ın Kıbrıslı Türkleri dışlayan politikalarını eleştirerek, “Barış ve huzur çağrısının şu an yaşadığımız gerilimin ardından gelmesi, toplumları birleştirecek bir yaklaşım değildir. Öncelikle geçmişin olumsuz etkilerinden kurtulmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Tatar, masada müzakere yapmanın ve ortak bir anlayış geliştirmenin önemini de vurgulayarak, “Kıbrıslı Türkler olarak biz de barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz, fakat bunun için adil ve eşit bir şekilde muamele görmemiz gerekiyor” dedi.
Kıbrıs adasında yaşanan gerilimli süreç, iki toplum arasındaki ilişkilerin derin yaralar aldığı dönemleri de beraberinde getirdi. Tarihsel olarak bakıldığında, Kıbrıs’ta Türk ve Rum toplumları arasında meydana gelen gerginlikler, 1974’ten itibaren iki ayrı devletin kurulmasıyla daha da belirginleşti. Türkiye’nin, KKTC’nin kurulmasındaki rolü, kıtanın jeopolitik dengeleri açısından kritik bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda Tatar, Türkiye ile KKTC arasındaki sağlam ilişkilerin devam edeceğini ve sürdürülebilir bir çözüm için gerekli adımların atılacağını belirtti.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Tatar, barış ve huzur çağrılarının yalnızca sözel değil, aynı zamanda uygulamada da somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Tatar, “Barış, her iki tarafın da karşılıklı güven ve anlayış içerisinde hareket etmesiyle mümkündür. Biz her zaman dostluk ve işbirliği mesajlarımızı verdik ve vermeye devam edeceğiz. Ancak bu, karşı tarafın samimiyetine de bağlıdır” diyerek, Kıbrıs meselesinde kalıcı bir çözüm için uluslararası topluma da çağrıda bulundu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Paskalya mesajına karşı olan bu sert çıkışı, Kıbrıs sorununu yeniden gündeme getirdi ve taraflar arasındaki iletişimin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İki toplum arasındaki güven inşası ve barış sürecinin ilerlemesi, gelecekteki ilişkilerin sağlıklı bir biçimde devam etmesi açısından kritik bir öneme sahip.