Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yakın zamanda hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’i anmak amacıyla düzenlenen törende dolu dolu bir program gerçekleştirdi. Törende konuşan siyasiler, Önder'in terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda yaptığı çalışmalara ve etkilerine vurgu yaptı. Anma etkinliği, sadece jübile değil, aynı zamanda barış ve huzur ortamının yeniden inşası adına bir çağrı niteliği taşıdı.
Sırrı Süreyya Önder, hem bir siyasetçi hem de bir sanatçı olarak Türkiye’nin önemli figürlerinden biri oldu. 1964 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Önder, eğitimine İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde başladı. Ancak onun asıl yolu, politikaya olan ilgisi nedeniyle değişti. 2000’li yıllarda siyasete adım atan Önder, HDP’nin kuruluşunda aktif rol alarak Türkiye’deki Türk-Kürt diyalogunda öncülük yaptı. Hem Anayasa değişikliği mücadeleleri hem de çeşitli reformlarda gösterdiği çaba ile dikkat çekti. Tüm yaşamı boyunca, terörün olmadığı bir Türkiye hayalini gerçekleştirme konusundaki kararlılığını hiçbir zaman kaybetmedi.
Anma töreninde önemli bir konuşma gerçekleştiren TBMM Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Sırrı Süreyya Önder’in barış sürecine sunduğu katkıları vurguladı. Kurtulmuş, “Sırrı Süreyya Önder, terörün sona ermesi adına sarf ettiği çabalarla bu ülkeye büyük katkılarda bulunmuştur. Kendisi, her zaman barışın, kardeşliğin ve insan haklarının savunucusu oldu.” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş’un bu sözleri, salonda bulunan herkesi duygulandırdı ve Önder’in mirasına olan saygıyı artırdı.
Tören, sadece bir anma programı olmanın ötesine geçti ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu çeşitli sorunlar üzerine tartışmalara yol açtı. Sırrı Süreyya Önder’in hayatı ve mücadelesinin genç nesillere aktarılması gerektiği vurgulanırken; terörizmin, huzur, güvenlik ve demokrasi üzerindeki etkileri masaya yatırıldı. Anma programında yer alan konuşmacılar, farklı görüş açılarıyla Türk ve Kürt halklarının bir arada yaşaması için atılması gereken adımlara dikkat çekti.
Sonuç olarak bu anma töreni, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmanın yanı sıra, Türkiye’nin barış ve huzur odaklı bir geleceği inşa etmesine olanak sağlayacak temellerin de atıldığı bir platform haline geldi. Bugünün gençleri, Önder’in ideallerini temsil eden bir nesil olarak büyümeli ve onun izinden gitmelidir.
Önder’in anıldığı bu toplantı, Türkiye'nin demokratikleşme süreci içinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedilecektir. Anma programı sonrası TBMM’de düzenlenen sergi, katılımcılara Sırrı Süreyya Önder’in yaşamı ve mücadelesi hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı sundu. Görsel materyaller ve belgelerle zenginleştirilen sergi, Önder’in bıraktığı mirası ve onun toplum üzerindeki etkisini daha da gözler önüne serdi.
Sırrı Süreyya Önder’in anılması, aynı zamanda tüm Türkiye’de barış arayışlarının devam ettiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Katılımcıların, geçmişi unutmadan geleceği inşa etme teması etrafında güç birliği yapmayı hedeflemesi, bu mirasın sürdürülmesi için bir başlangıç noktası oluşturmaktadır. Anma etkinliği, sadece anılar değil, aynı zamanda umut dolu bir gelecek vaat eden yeni bir süreç için de bir araya gelmeyi simgeliyor.